• evvelsi gün

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00Değerli dostlar, sevgili mücadele arkadaşlarım,
00:11sendikalarımızın, siyasi partilerimizin, demokratik
00:14kitle örgütlerimizin değerli temsilcileri bugün bizi yalnız
00:18bırakmayan bu mücadele alanında bizlerle yan yana omuz omuza
00:23olan bütün mücadele arkadaşlarımız, sınıf
00:26kardeşlerimiz, öncelikle hepinizi Türkiye Devrimci
00:29İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK adına sevgiyle, saygıyla
00:34ve mücadelemizin umuduyla selamlıyorum. Hepiniz hoş
00:37geldiniz. Birleşe birleşe kazanacağız. Birleşe birleşe
00:44kazanacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Evet sevgili
00:51arkadaşlar, konuşmalarda da çokça söylendi. Tekrar da gerek
00:55yok. Çok tarihsel günlerden geçiyoruz. Son derece
00:59tarihsel bir dönemden geçiyoruz. Türkiye'de ülkeyi
01:03yöneten siyasi iktidar, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı,
01:07saray iktidarı öyle bir düzen kurdu ki bu düzenin bütün
01:12çarkları zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için
01:15dönüyor. Bu düzenin bütün çarkları asgari ücretten,
01:19ücret politikasından, vergi politikasına, kur korumalı
01:23mevduatından her türlü ekonomi politikalarına kadar her şey
01:27ama her şey zengin daha zengin, yoksulu daha yoksul
01:32yapmak için her şey ama her şey yoksuldan alıp zengine vermek
01:36için kuruluyor. Işte kurdukları bu düzeni devam ettirmek için
01:40baskıyla, zorla, tutuklamalarla, yargı sopasıyla
01:45iktidarda kalmaya çalışıyorlar. Toplumsal desteğini giderek
01:49kaybeden ve seçimlerde de bunu açıkça sandıkta da gören
01:54iktidar desteğini kaybettikçe baskıyla, zorla, zulümle ayakta
02:00kalmaya çalışıyor. Ve içinden geçtiğimiz süreçte de bu
02:04baskının, zorun, zulmün her gün daha fazla arttığı sokaklarda
02:09bütün bu olan bitene bütün bu politikalara karşı itiraz eden
02:14sesini çıkartan herkesin tutuklamalarla, baskıyla,
02:19biber gazıyla, copla susturulmaya çalışıldığı bir
02:22dönemin içerisinden geçiyoruz. Ve sevgili arkadaşlar böylesi
02:26bir tarihsel dönemde her birimizin ve emeğin bütün
02:31örgütlü güçlerinin tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıya
02:35olduğu da açıktır. Bir diplomanın İstanbul Büyükşehir
02:39Belediyesi Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının
02:42iptal edilmesiyle başlayan daha öncesinde de halkın iradesini
02:47seçilmişlerin görevden alınmasıyla halkın iradesini
02:51yok sayan uygulamalarla başlayan ve devam eden bu
02:54süreç biliyoruz ki alt aslında demokrasiyi ülkemizi anayasal
03:01düzenimizi hedef alan akıl tanımaz, sınır tanımaz bir
03:06kötülükle karşı karşıya olduğumuz bir dönemi başlattı.
03:09Işte böylesi bir süreçte bizler tehlikenin farkındayız. Bütün
03:14bu politikaların hedefinin seksen beş milyon insanı
03:19açlığa, yoksulluğa, işsizliğe mahkum eden bu düzenin devam
03:23etmesi olduğunu biliyoruz. Yani tehdit altında olan seksen beş
03:28milyon insanın işidir, ekmeğidir, çocuklarımızın
03:32geleceğidir. Tehdit altında olan demokrasidir,
03:35cumhuriyettir, tehdit altında olan memleketimizdir. Disk
03:40olarak her zaman söylediğimiz gibi demokrasi işçinin
03:44ekmeğidir. Demokrasi yoksa ekmek de yoktur. O nedenle
03:49kurulduğumuz günden bugüne emeğimiz ve ekmeğimiz için
03:53mücadele ederken aynı zamanda demokrasiye ve memlekete de
03:57sahip çıkmak öncelikli görevimizdir. Bugün bizler
04:02demokrasi işçinin ekmeğidir diyerek Türkiye'nin dört bir
04:06yanında iş yerlerinde alanlarda, meydanlarda,
04:10sokaklarda ayaktayız. Türkiye'nin dört bir yanında
04:15neredeysek orada irademizi ortaya koyuyoruz. Ve bugün
04:20Türkiye'nin dört bir yanında Diyarbakır'dan Adana'ya,
04:23Edirne'den Muğla'ya, Artvin'den Kocaeli'ne, Ankara'ya kadar
04:28Türkiye'nin dört bir yanında bütün işçiler, emekçiler bu
04:33iradeyi ortaya koymak için demokrasiye emeğimize,
04:37ekmeğimize sahip çıkmak için yan yana omuz omuza ayaktayız
04:42ve eylem alanlarında meydanlarda sokaklarda yan
04:46yana omuz omuza bu mücadeleyi büyütüyoruz. Değerli arkadaşlar
04:50biliyoruz ki amaçları çok açık. Ülkeyi Türkiye'yi bir asgari
04:55ücretliler ülkesi çalışan emekliler ülkesi okula aç giden
05:00çocuklar ülkesi her gün şiddete maruz kalan kadınlar ülkesi ve
05:06aynı zamanda patronundan daha fazla vergi ödeyen işçiler
05:10emekçiler ülkesi haline getirmeye çalışanlar istiyorlar
05:15ki hiç kimse sesini çıkarmasın. Istiyorlar ki kimse itiraz
05:19etmesin, kimse muhalefet etmesin, hepimiz verilenle
05:23yetinelim ve sandıkta da onların gösterdiği adaya oy
05:27verelim. Serbest seçimler sistemini bile ortadan kaldırıp
05:31onların istedikleri bir kişiye herkesi oy vermeye mahkum
05:36etmeye çalışırken aslında bu açlık, yoksulluk ve soygun
05:40düzeninin devamı için yapıyorlar bütün bunları. O
05:44nedenle bugün buradan ve Türkiye'nin dört bir yanında
05:47işyerlerimizden alanlardan, meydanlardan sesleniyoruz. Asla
05:52ama asla bu soygun düzenine teslim olmayacağız. Ve hep
05:56birlikte emeğimize, ekmeğimize, demokrasiye ve memlekete hep
06:02birlikte sahip çıkacağız. Üretimden gelen gücümüzün en
06:06büyük gücümüz olduğunu bileceğiz. Ama aynı zamanda
06:10üretimden gelen gücümüzün örgütlüyken kullanılabilen bir
06:14güç olduğunu bileceğiz. O nedenle son söz olarak buradan
06:18iki çağrı yapmak istiyoruz sevgili arkadaşlar. Birincisi
06:22bu düzenin böyle devam etmesi için yani milyonların açlığa,
06:28yoksulluğa mahkum edilmesi için baskıyla zorla
06:32iktidarlarını sürdürmeye çalışanların karşısında asla
06:37ama asla teslim olmayacağız. Bir adım geri atmayacağız.
06:41Buradan sesleniyoruz. Baskıyı, zulmü kendi iktidarlarının
06:47güvencesi olarak görenler bilsinler ki işçilerden
06:51emekçilerden, kadınlardan, gençlerden yani halktan daha
06:55büyük bir güç yoktur. Ikincisi de sevgili arkadaşlar, bütün bu
07:00baskı politikaları karşısında emeğimize, ekmeğimize,
07:04demokrasiye sahip çıkabilmek için yan yana omuz omuza
07:09vereceğiz ve mutlaka örgütleneceğiz. Bu tehlikeyi
07:13savuşturmak için bu tehlikeyi ortadan kaldırmak için bu
07:18ülkenin aydınlık geleceğini kurmak için acilen
07:22örgütleneceğiz. Sekiz Mart eylemlerinde kadınların
07:26meydanlarda ürettiği çok güzel bir slogan vardı. Tut elimden
07:31örgütlen demişti kadınlar. Her türlü baskıya ayrımcılığa
07:35karşı. Evet bugün el ele tutma günüdür. Bugün kol kola girme
07:40günüdür. Bugün her türlü baskının karşısında barikatların,
07:46panzerlerin, copun tutuklamanın her türlü baskının karşısında
07:50kol kola girme, örgütlenme ve mücadeleyi büyütme günüdür. O
07:56nedenle bu iki çağrımızı bugün Türkiye'nin dört bir yanında
08:00işyerlerinde neredeysek orada en yüksek sesimizle ifade
08:06ediyoruz. Ve tüm işçileri, tüm emekçileri, AVM'de plazada
08:11çalışan beyaz yakalı işçilerden merdiven altı atölyelerindeki
08:16mavi yakalı işçi arkadaşlarımıza kadar ve
08:20Türkiye'nin dört bir yanında hastanede, belediyelerde,
08:24inşaatlarda, madenlerde bütün iş kollarında çalışan tüm sınıf
08:29kardeşlerimizi örgütlü olmaya, sendikalı olmaya, yan yana
08:35omuz omuza vermeye ve bu mücadeleyi büyüterek emeğimize,
08:40ekmeğimize, ülkemize, demokrasiye, cumhuriyete hep
08:44birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz. Işçi sınıfının
08:47bugünlerde çokça söylediğimiz örgütlenmeye ve mücadeleye
08:52çağıran o güzel seslenişiyle hep beraber bitirelim. Kurtuluş
08:57yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz. Kurtuluş yok.
09:02Tek başına
09:06Ya hiçbirimiz. Kurtuluş yok. Tek başına. Ya hep beraber. Ya
09:16hiçbirimiz.

Önerilen