Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00İNTRO
00:00Cumhuriyet TV ekranlarından merhaba sevgili izleyenler.
00:17Yine hareketli bir haftayı geride bırakıyoruz efendim.
00:19Siyasetin öne çıkan başlıklarını konuşacağız bugün.
00:22Konuğumuz siyaset bilimci, doçent doktor Onur Alp Yılmaz.
00:25Onur Bey merhaba.
00:27Merhaba, kolay gelsin.
00:28Tabii hafta sonuna doğru aslında ana gündemimiz deprem oldu ama 23 Nisan'da yaşadığımız hafta başından bu yana da siyasete dair bazı başlıkları konuşuyoruz.
00:38İsterseniz depremle ilgili belki birkaç cümle etmek istersiniz.
00:42O cümleleri alayım sizden sonra devam edelim.
00:45Evet yani tabii bu mesele aslında birkaç şeyi gösteriyor.
00:50Hemen mesela benim deprem sonrasında aklıma gelen insanların psikolojisinden de gördüğüm bilinçaltımızın tıka basa dolu olduğuna dair bir izlenimde.
00:58Yani bu konuda hakikaten çok ciddi bir travma yaşıyoruz.
01:01Mutlaka bu depremlerin çok yıkıcı olması, Türkiye'nin bir deprem kuşağında yer alan ülke olması filan.
01:08Bunların önemi ya da realitesi yatsınamaz.
01:12Fakat diğer taraftan şu da var.
01:14Biz hala duruma göre pozisyon almaktan imtina eden bir toplum ve nasıl denk gelirse öyle yaşayan bir toplumuz.
01:21Ama yani deprem gerçekliğiyle bu kadar işe yaşayan bir toplumun kuralları bu kadar ilişe sayması ve siyasi iradenin de bunu aslında bir seçim pazarlığı olarak sürekli biçimde insanların önüne koyması çok garip.
01:34Bu noktayı aşmamız gerekiyor bir şekilde.
01:37Yani elbette deprem çok büyük bir felaket, elbette deprem çok yıkıcı bir felaket.
01:42Ama diğer taraftan bizim kuralları bertaraf eden, kuralları esneten ve deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğumuz gerçeğine aykırı bir biçimde sürekli olarak binalar yapmamız.
01:52Hala bu anlamda gerekli teknolojiyle aramızdaki mesafede ayrıca çarpıcı.
01:57Aslında gördüğüm şey daha ziyade buydu benim.
02:00Evet. Bir de insanlar ne oturdukları binalara güveniyorlar, ne böyle bir deprem, şiddetli bir deprem yaşanırsa sonrasında kendilerine yönelik yapılacak yardımı yeterli olmayacağına dair bir güvenleri var.
02:13Elbette bu da çok başka bir nokta siyasete temas eden.
02:16Şimdi efendim biliyorsunuz Bahçeli'nin yine konuşmalarının şifrelerini açmakla, bu şifreleri açmakla, uğraşmakla geçti bir hafta.
02:24Sayın Bahçeli zaman zaman bazı mesajlar veriyor, hep ikili yorumlanıyor bu mesajlar.
02:30Son olarak yine deprem meselesinin ardından da işin ehli başa geçmeli gibi bu mimalde bir söz söyledi Bahçeli.
02:38Bunun öncesinde de yine yaptığı açıklamalar tartışma yaratmıştı.
02:42Şunu sormak istiyorum, şu anda çok hareketli bir siyaset sahnesi var.
02:47Bir yandan mesajlar havada uçuyor ama bir yandan sokakta hareketli, protestolar devam ediyor.
02:54Sizce Bahçeli'yi olanları nasıl okuduğuna dair söylediklerinden, yaptıklarından çıkarabileceklerimiz var mı?
03:03Bence tabii en temel mesele şu, devlet Bahçeli'nin bir süredir yapmadığı bir biçimde iktidarla doğrudan temas kurmak yerine,
03:12sizden az önce ifade ettiğiniz iki tarafında istediği anlamı çıkartabileceği açıklamalar yapması.
03:18Bu bile başlı başına bence çok kıymetli.
03:19Yani kıymet derken şunu söylemeye çalışıyorum.
03:22Aslında bu ortada bir anlaşmazlık görüntüsü olduğunu ya da devlet Bahçeli'nin toplum tarafından farklı algılanabilecek içerikteki stratejik muğlaklık olarak adlandırabileceğimiz mesajları verme gereği duyması.
03:35Bu mesajları bize vermiyor aslında, bu mesajları iktidara veriyor.
03:38Bu bile aslında arada bir kopukluk görüntüsü olduğunu bize gösteren bir şey.
03:44Tabii bu görüntü sadece Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti arasında değil, benim gördüğüm kadarıyla bir süredir, yani yaklaşık belki bir 6-7 aydır,
03:51daha önce pek de görmediğimiz bir biçimde iktidarın içinden, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin içinden de dışarıya yansıyan bir aslında çatışma ya da bir anlaşmazlık görüntüsü olduğunu görüyoruz.
04:02Evet bunlar hala çok hararetli biçimde yansımasa da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin içinden aynı konularda farklı düşüncelerin, farklı seslerin çıktığını görüyoruz.
04:12Bu aslında son derece önemli ve az önce ifade ettiğim gibi iktidarın aslında içindeki anlaşmazlık görüntüsünü de bizlere gösteren bir şey.
04:22Evet, Onur Bey şimdi Bahçeli'nin tutumunu yani sonuçta Bahçeli bazı mesajlar veriyor ama en nihayetinde hala bir Cumhur İttifakı bileşeni ve her seferinde de aslında muhalefete yönelik eleştirilerini yapmaktan geri durmuyor.
04:36Bu noktada biliyorsunuz erken seçim isteyecek gibi iddialar da ortaya atıldı.
04:41Bahçeli'nin bu tutumunu yani gerçekten radikal bir biçimde değiştirecek bir gelişme de olabilir mi sizce?
04:46Çünkü Bahçeli'nin başlatmış olduğu terörsüz Türkiye süreci de bu operasyonlarla birlikte aslında çok ciddi düzeyde gündemimizden çıktı.
04:55Ya bence şöyle bir durum var orada İrem Hanım yani bu aradaki anlaşmazlık görüntüsü acaba hakikaten ilkesel bir şeyden mi kaynaklanıyor yoksa pragmatik bir şeyden mi kaynaklanıyor?
05:06Asıl soru burada.
05:07Benim görebildiğim kadarıyla pragmatik bir şeyden kaynaklanıyor ve Devlet Bahçeli bir açıklama yaptığında,
05:12işte az önce sizin ifade ettiğiniz gibi bu kamuoyunda tartışıldığında acaba ne demek istediği noktasında tartışıldığında
05:17sonra çıkıp iktidardan yana iktidarın söylediğinden çok daha sert bir şey söylüyor.
05:23Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanma ihtimaline dair o tartışmalar ve işte işin eline verilmesi filan meselesi de biraz böyle.
05:31Yani daha önce de mesela şöyle düşünün, Dem Parti'ye karşı en radikal çıkışları Sayın Bahçeli'den görüyorduk işte.
05:36Dem Parti kapatılmalı, Anayasa Mahkemesi mutlaka Dem Parti kapatmalı filan derken hatta o kapatılmazsa Anayasa Mahkemesi kapatılmalı derken
05:43bir anda çıktı Abdullah Öcalan gelsin Dem Parti grubunda konuşsun dedi.
05:48Yine benzer bir biçimde işte Sayın İmamoğlu'nun davasının bir an önce bitirilmesi gerektiğini ifade eden ve
05:53bu anlamda acaba hani İmamoğlu serbest mi bırakılmalı dedi yoksa yargılama bir an önce bitsin ve tutukluluk hali yargılanmış bir biçimde mi devam etsin diye tartışırken
06:02kamuoyu bir anda çıktı yine daha radikal bir şey söyledi, AK Parti'nin daha önce söylemediği bir şey söyledi, iş eline verilsin dedi.
06:09Yani aslında bu biraz şöyle bir şey olabilir mi diye düşünmüyor değilim.
06:13Yani bunları söylüyor Devlet Bey, bunları söyledikten sonra bu bir pazarlık kozu olarak artık ne talep ediyorsa iktidardan
06:19kabul görüyor ve bunu kabul görmesinin ardından Sayın Bahçeli de iktidar lehine son derece radikal ve iktidarın bile söylemediği kadar üst perdeden bir şeyler söylüyor.
06:31Pragmatik ittifaklar zaten biraz ya da pragmatik birliktelikler biraz böyledir.
06:36Sayın Bahçeli benim gördüğüm kadarıyla daha ziyade bunu yapıyor.
06:39Yani istediğini almaya dönük bir el arttırma olduğunu da ifade edebiliriz.
06:43Ama şunu söyleyeyim size bakın bütün bu bahsettiğimiz şeyler aslında Devlet Bahçeli'nin iktidar açısından sahip olduğu oy getirisinden kaynaklı olarak önemsenmesi anlamına geliyor.
06:54Yani Milliyetçi Hareket Partisi'nin %10-11 civarındaki oy oranı Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti açısından Devlet Bahçeli'yi kıymetli kılan bir şey.
07:02Sayın Cumhurbaşkanı'nın ancak ya da AK Parti'nin içindeki en azından belli bir zümrenin bugün yapmaya çalıştığı Türkiye'nin sonuç üretmeyen sandıkların koyulduğu bir ülke olması durumunda
07:12Devlet Bahçeli ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin de Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti açısından bir önemi kalmayacaktır.
07:18Bu yüzden Sayın Devlet Bahçeli kolu kanadı kırılmış bir daha asla sandıktan çıkamayacak bir muhalefet istemektense
07:25aslında görecek güçlü ve kendisini iktidar açısından mutlaka muhatap alınması gereken bir aktör kılacak bir muhalefet ister.
07:35Yani aslında Sayın Bahçeli muhalefetin kolu kanadı kırılmışlığından, muhalefetin tamamıyla tasfiye edilmişliğinden,
07:41Sayın Cumhurbaşkanı'nın mutlaka ve mutlaka kendi siyasi rakibini belirlemesinden, Cumhuriyet Halk Partisi'ne örneğin kayyum atanmasından güç alamaz.
07:49Aksine güçlü bir muhalefetin olduğu bir denklemde Sayın Devlet Bahçeli iktidar açısından ya da Milliyetçi Hareket Partisi iktidar açısından önemlidir.
07:57O yüzden dikkat edin Sayın Devlet Bahçeli Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyum tartışmalarında çıktı ne dedi?
08:02Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyum atanması mümkün değildir dedi.
08:05Bunun sebebi çok açık. Arada bize öyle çok büyük ahlaklı hikayeler anlatıyorlar ama ortada tamamıyla bir pragmatik ittifak olduğunu unutmayalım.
08:13Ve bu pragmatik ittifakında sadece pragmatik doğasından bile kaynaklı olarak Devlet Bahçeli'nin rolü bu ittifakın içinde onun sahip olduğu oy aranı sandığın sonuç üretmeyeceği,
08:24İngilizcesiyle activation dediğimiz yani election değil, activation, liderlerin bir alkışlama mekanizması haline geldiği sadece seçimlerin sadece liderlerin alkışlama mekanizmasına dönüştüğü bir denklem,
08:36Sayın Devlet Bahçeli'nin de tercih edeceği bir şey değildir. Tercih etmesinden ziyade onun önemini tamamıyla bir kenara koyacak bir şeydir.
08:44Yani az önce de ifade ettiğim gibi sandığın seçimin olmadığı ya da en azından sonuç üretmediği bir yerde Milliyetçi Hareket Partisi ve Devlet Bahçeli'ye Sayın Cumhurbaşkanı'nın ihtiyacı kalmayacaktır.
08:56Peki bütün bu denklemi, bu oyunu değiştirebilecek olan bu oy oranlarındaki ciddi oynamalar mı olur?
09:02Şimdi bakıyoruz anketlerde var aslında bir hareketlilik, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir anlamda bazen oylarını yükselttiğini,
09:08hatta iktidara yakın olarak bildiğimiz anket şirketleri bile söylüyorlar ama çok radikal bir farktan, çok radikal bir düşüşten de söz edemiyoruz.
09:16Bu anlamda biliyorsunuz Yolgat mitingi çok konuşuldu, önümüzde bir Konya mitingi var.
09:21Bütün bu konuştuğumuz başlıkların içeriğini değiştirecek olan AKP'nin radikal bir biçimde oy kaybetmesi mi olur?
09:28Yani tabii şu nokta önemli bence, Adalet ve Kalkınma Partisi oy kaybettikçe acaba Milliyetçi Hareket Partisi ile arasını mı bozar,
09:39yoksa Milliyetçi Hareket Partisi'nin dahil olduğu denklemin içine başka aktörleri mi katmaya çalışır?
09:43Ve bu aktörlerin bu ittifakın içine katılmasından Milliyetçi Hareket Partisi ne kadar hoşnut kalacaktır?
09:49Aslında sorular burada düğümleniyor.
09:51Çünkü ne kadar aktör olursa o da Milliyetçi Hareket Partisi'nin iktidarın ortağı olmasından kaynaklı olarak edindiği gücün bölünmesi anlamına gelecektir.
09:59Başka bir aktörle daha paylaşmak zorunda kalacaklardır o iktidarı.
10:03Ama hiç iktidar sahibi olmayacağı bir denklemden daha mı iyidir bu?
10:07Yoksa daha mı kötü olarak gördü Milliyetçi Hareket Partisi bunu?
10:10Biraz bunun üzerinde düşünmek de aslında fayda olduğunu düşünüyorum ben.
10:14Ve yani aslında Sayın Bahçeli ve Milliyetçi Hareket Partisi de böyle düşünecektir günün sonunda.
10:19Tabii buradaki temel meselelerden biri de şu.
10:22Geldiğimiz noktada şunu görmek mümkün.
10:25Benim görebildiğim kadarıyla yani Milliyetçi Hareket Partisi'nin içinde örneğin böyle homojen bir eğilim var mı?
10:29Emin değilim.
10:30Adalet ve Kalkınma Partisi'nin içinde olmadığını görüyorum.
10:33Ama şöyle bir durum var gördüğüm kadarıyla.
10:35Bir grup, iktidar bloğunu oluşturan bir grup.
10:38Bunun içinde bürokrasiyi temsil eden kesimlerin de olduğunu aslında görüyor ve hissediyorum.
10:44Sayın Cumhurbaşkanı'nın oy desteğinin hiç olmadığı kadar azalmasından kaynaklı olarak aslında bir geçiş modeli öneriyorlar Sayın Cumhurbaşkanı'na.
10:52Bunu ne kadar açıktan yapıyorlar ona emin değilim.
10:54Yani Sayın Cumhurbaşkanı'na bunu doğrudan söyleyebildiler mi?
10:56Bundan emin değilim.
10:57Ama zihinlerindeki tasarımın bu olduğunu hem açıklamaların satır aralarından hem de öbür taraftan aslında bunun daha rasyonel bir zemin olmasından kaynaklı olarak gördüğümü ifade etmem mümkün.
11:08Bir grup şunu aslında söyleme gayesinde ya da en azından bu formülü önerdiğini öngörmemiz mümkün.
11:15Sayın Cumhurbaşkanı'nın artık toplum tarafından seçilmesi epeyce zor olduğu için yarı başkanlık gibi bir geçiş süreci modeliyle aslında artık Sayın Cumhurbaşkanı'nın partiler üstü bir noktada yer alacağı ve son kez meclis tarafından seçileceği bir formülün üzerinde durulduğunu görmek çok zor değil.
11:31Dem Parti de aslında bunun ayaklarından biri.
11:34Ama diğer taraftan az önce ifade ettiğim gibi bir grup daha var iktidarın içinde.
11:38O da Türkiye'deki seçimlerin aslında Türkiye'yi Putin vari bir yere götürerek sonuç üretmeyeceği seçimlerin yapılacağı bir ülkeyi dönüştürme gayesinde.
11:47Şimdi bunun kararını kim verecek?
11:48Sistem öyle bir sistem ki bunun kararını verebilecek tek kişi var.
11:52O da Sayın Cumhurbaşkanı.
11:53Ama az önce ifade ettiğim gibi seçimlerin sadece bir alkışlama mekanizmasına dönüştüğü bir denklemle Milliyetçi Hareket Partisi'nin neden yanında tutsun AK Parti?
12:02Ya da Sayın Cumhurbaşkanı böyle bir soru var.
12:04O da Milliyetçi Hareket Partisi'nin aslında bu formülü önerenlerden biri olduğunu bana ayrıca düşündürüyor.
12:10Yani şu an sadece spekülasyon düzeyinde tabii bunları düşünebiliyoruz.
12:14Ama şunu ifade etmemiz mümkün.
12:16Başta söylediğimi tekrar ifade edeyim.
12:18Tüm bunları düşünecek kadar fazla aslında söyleme sahip olmamız, bunların analizini yapabileceğimiz kadar fazla söylemin son zamanlarda ortaya çıkması bile
12:28iktidarın içindeki homojenliğin ciddi biçimde kırıldığını bize gösteren bir şey.
12:34Evet.
12:35Peki son olarak bir Cumhuriyet Halk Partisi ve olaylara yaklaşımıyla ilgili bu haftaki gündemi değerlendirmenizi isteyeyim.
12:41Dediğim gibi mitingler çok ciddi etki yaratıyor, konuşuluyor.
12:44Şimdi özellikle orada çiftçinin konuşması biliyorsunuz doğal bir slogan verdi adeta.
12:49Çok konuşuldu.
12:51Şimdi 1 Mayıs var önümüzde.
12:53Bir anlamıyla Cumhuriyet Halk Partisi elbette bunun bir darbe olduğunu biraz demokrasi ve millet egemenliği meselesi üzerinden tartışıyor.
13:02Ama işi biraz emek eksenine çevirdiği, biraz daha kitleselleştiği gösterilerin bir durumu izleyecek miyiz sizce?
13:09Ve bu yapılmalı mıdır? Ne dersiniz?
13:11Yani tabii biraz meseleyi şöyle değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum ben.
13:19Örneğin en son işte Yozgat'ta yapılan mitingde bir araştırma firması Ankara'da yanılmıyorsam bir araştırma yapmıştı mitinge katılanlarla ve onlarla yaptıkları yüz yüze görüşme aslında bir şey gösterdi.
13:32Bence o kısım gözden kaçıyor.
13:34Mitingde yaptıkları ve Cumhuriyet Halk Partisi bayrağı elinde olmayan insanlarla yapmışlardı bu mülakatı o kısım da önemliydi.
13:41Gelen insanlara sorulduğunda sonraki seçimde kime oy vereceksiniz diye burada AK Parti'ye oy vereceğim diyen kimse yoktu.
13:51Peki bir önceki seçimde kime oy verdiniz ya da kendinizi hangi gruba ait hissediyorsunuz, hangi ittifaka ait hissediyorsunuz diye sorulduğunda ise Cumhur İttifakı diyenlerin oranı sadece yüzde ondu.
14:02Bu şu demek aslında bir yankı odasındayız hala büyük ölçüde yankı odasındayız yani öyle düşündüğümüz gibi büyük bir toplumsal etkisi oluyor mu bunun emin değilmiş gördüğüm daha ziyade şu AK Parti'nin yapamadığı bir şey oldu yalnız bu sefer kendi kitlesinin de bir kısmını ikna edemedi.
14:19Yani kendi kitlesinin içinden yüzde onluk bir grubu ikna edememiş gibi duruyor Cumhur İttifakı ama bunlar ilerleyen safhalarda ikna edilebilir mi edilebilir.
14:27Yani bu yüzden bu kadar aktivizm siyasetine sıkışmak da çok doğru değil.
14:33Türkiye'ye dair hayallerini Türkiye'ye dair programlarını anlatacağı bir denkleme de ihtiyacı var muhalefetin.
14:39Bu kadar aktivist bir görüntüye bürünmesi ne kadar toplumsal karşılık bulur ve yankı odalarını aşan bir denklemde topluma hitap eder hakikaten bundan emin değilim.
14:49O yüzden bu meseleye dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum.
14:52Yani sadece hak arayışı değil diğer taraftan Türkiye'nin kronikleşmiş problemlerinin nasıl çözüleceğine dair çözüm önerilerini ve bunları kimin çözeceğine dair de bir kadronun toplumun önüne koyulmasında çok büyük fayda var.
15:04Çünkü böyle olmadığı bir denklemde iktidarın evet ekonomi yönetme konusunda çok kabiliyetli olmadığını hepimiz derinden güncelik yaşamımızın içinde de hissediyoruz ama iyi yaptıkları bir şey var onu gözden kaçırmayalım.
15:15İktidar krizi yönetmeyi çok iyi biliyor ya da başka bir ifadeyle şunu söyleyeyim ekonomik kriz anlarında hangi gruba kaynak aktarırsa kendisine daha fazla oy getirisi sağlayacağını çok iyi analiz etmiş bir iktidarla karşı karşıyayız.
15:282017 referandumunda örneğin kobiler ki ikinci derece büyük şehirler için son derece önemlidir kobiler küçük orada ölçekli işletmeler.
15:35Bu gerçekten hareketle yani referandumda kritik yerlerin ikinci derece büyük şehirler olacağını çünkü tam böyle arada bir seçmen var orada yani cumhur'a da gidebilir millete de gidebilir şimdiki ifadeyle ya da o zaman evet'e de gidebilir aile de gidebilir.
15:48Ve burada kobileri mutlu etmesi gerektiğini görerek iktidar muazzam bir kaynak ayırmıştı kobileri hatta dönemin başbakanını Binali Yıldırım çıkıp bunu şöyle ifade etti Raman'ım biz eğer ki 30 bin tane kobiyi batmaktan kurtarmayıp onlara ucuz krediler vermeseydik ucuz krediler sağlamasaydık referandumdan
16:05evet çıkartamayacaktık demişti sonra 2023 seçimlerinden önce olanı hatırlayalım orta sınıfın kendisine oy vermeyeceği gerçeğinden hareketle orta sınıftan Türkiye'nin yoksul sınıflarına doğru büyük şehirlerden taşraya doğru muazzam bir servet transferi yaptı yine iktidar ve Türkiye'nin en ciddi ekonomik krizlerinden birinde dahi kamu harcamalarını arttırıp yarattıkları görece refah döneminde ya da böyle bir hayali refah dönemiyle seçim kazandılar.
16:31O yüzden muhalefetin bu gerçekleri görmezden germeyip oy alamadığı kitlelerin zaten belli kitleler oy aldığı kitlelerin yine belli kitleleri olduğu gerçeğinden hareketle yankı odalarına sıkışmadığı ve Türkiye'nin temel problemlerini aşmaya odaklandığı bir söyleme ihtiyacı var.
16:48Sadece hak arayışı noktasına gelinirse Sayın Kılıçdaroğlu'nun 2017-2023 arasında yaptığı hataya doğru bir gidiş de olabilir.
16:57Yalnızca siyasi elitler arasında bir ittifak görüntüsü ortaya çıkarsa yine Sayın Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi bu da yanlış bir noktaya bizi götürebilir.
17:05O yüzden Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir sıradan insanlarla bu sıradan insanları bir aşağılama cümlesi olarak algılamayın lütfen.
17:12İngilizcesiyle ordinary people'dan bahsediyorum.
17:14Gündelik hayatta işinde gücünde olan ve siyasette çok ilgilenmeyen insanlardan bahsediyorum.
17:20Bu insanlarla nasıl temas kuracağını değerlendirmesi ve buna dönük bir örgütlenme modeli üzerine düşünmesine çok büyük fayda var.
17:28Halk Parti'nin yaptığı en önemli aslında şeylerden biri sıradan insanlarla kurduğu gündelik ilişkiler.
17:35Sıradan insanların olduğu her yerde AK Parti'nin mutlaka bir eli bir kolu oluyor.
17:40Burayı düşünmesinde fayda var Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve muhalefetin.
17:44Sizin yayınlarınızda defalarca ifade ettiğim gibi yankı odalarına sıkışmanın şöyle bir zararı var çünkü.
17:49Zaten Türkiye'nin bu kadar kutuplaşmış yapısında iktidarın değişip değişmeyeceğine karar veren kitle sadece %20'lik bir kitle.
17:55Yani Türkiye'de sadece %20'lik bir kitle zaten oy değişkenliği yapıyor ya da yapmıyor.
18:00İşte bu noktayı gözden kaçırmamakta ve Türkiye'nin temel meselelerini arkayık şeyler gibi düşünüp ya da bunları çok böyle işte ne diyelim talih meseleler gibi düşünüp sadece hak arayışlarını asli bir mesele olarak görmenin toplumda bir karşılığı olmayabilir.
18:17Evet. Onur Bey çok teşekkür ediyorum. Ben de zaman zaman çünkü konuşup baktığımda anketlere vs. bunu düşünüyorum.
18:25Bir anlamda artık o kadar ciddi bir ikiye bölünmüşlük var ki iki taraf içerisinde de düşündüğümüzde hiçbir değişkenlik hiçbir şekilde fikrin etkilenmediği ne olursa olsun etkilenmediğini görebiliyoruz.
18:37Dediğiniz o noktada çok doğru. Çok teşekkür ediyorum.
18:40Ben çok teşekkür ederim. Yani buna zaten işte hakikatin bölünmesi diyoruz ve tabii İrem Hanım yani bu maalesef çok üzülerek yalnızca bizim ülkemizin de bir sorumu değil.
18:50Bütün dünyasında benzer bir problemle karşı karşıya. Bunun da bir hani böyle tıptan bir şey söylemek gerekirse bu demokratik anksiyete ve hakikatin bölünmüşlük halinin de bir pandemi olduğunu unutmadan hareket etmek gerekiyor.
19:03Evet. Çok teşekkür ediyorum.
19:06Ben teşekkür ederim. Kolay gelsin.
19:07Görüşmek üzere.
19:09Evet sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri, siyaset bilimci, doçent doktor Onur Alp Yılmaz bizimle birlikteydi efendim.
19:15Bir haftayı geride bırakıyoruz. Hareketli bir haftaydı.
19:18Yine siyaset açısından önemli başlıklar vardı, önemli açıklamalar vardı. Sizler için konuştuk.
19:23Bunun yanında bu haftanın en önemli gündemi deprem oldu elbette.
19:2723 Nisan'da Milli Bayram Günü gerçekleşen deprem İstanbul'u ve çevre illeri etkiledi.
19:32Silivri merkezde deprem 6.2 büyüklüğündeydi ve ciddi telaş yarattı diyebiliriz.
19:37Elbette siyaseti de hareketlendirdi yine.
19:40Bütün başlıkları konuştuk efendim sizler için. İlerleyen günlerde yeniden konuşacağız.
19:44İyi günler, iyi hafta sonları.